Sevgili misafirlerimiz,

Sayın vali yardımcımız Hulusi Doğan

Sayın Büyükelçimiz Naciye Gökçen Kaya,

Değerli konuşmacılarımız Umur Talu ve Banu Köstem

Çok değerli oda, dernek ve kurum başkanları

Egıkad ve izikad'ın çok değerli kadın girişimcileri,

İzmir'in 2 işkadını derneği İZİKAD ve EGİKAD'ın ortaklaşa düzenlediği cumhuriyetimizin 100. yılı balosuna hepiniz hoşgeldiniz!

Bu kutlamayı kurtuluş mücadelesinin sembolü olan İzmir'de yapmak ve bu çok önemli tarihi yıla şahitlik yapmak hepimiz için, özellikle biz kadınlar için çok büyük bir ayrıcalık.

Ne şanslıyız ki bu yılda hayatta olan bizler cumhuriyetin 100. yılını gördük diyebileceğiz.

Atatürk'ün 17 şubat 1923 de ülkenin bütün üretici ve yaratıcı güçleri olan sanayici, tüccar, çiftçi ve işçi gruplarından oluşan türkiye iktisat kongresini izmir'de yapması, bunun ötesinde bu kongreden 2 hafta önce,

yani 2 şubat 1923'de, ilk defa 500 kadının katılımı ile yine izmir'de bir kadınlar kongresi düzenlemesi ve tüm kadınları ekonomiye katılmaları için davet etmesi bir tesadüf değildir.

Daha o yıllarda atamız, İzmir'in, İzmir'linin farkını, şehrimizin medeniyete açılan bir kapı, uluslararası ticaret Limanı, farklı dinleri, kültürleri barındıran, değişimi başlatabileceği bir şehir olduğunu anlamış ve Türkiye İktisat kongresini burada yapmıştır.

Bildiğiniz gibi bu kongreden 1asır sonra yani bu yıl şubat ayında BASİFED, TÜRKONFED ve Büyükşehir Belediyemizin de katkıları ile cumhuriyetin kuruluşundan sonra ilk defa yine şehrimizde İzmir kadınlar kongresi düzenlendi. Bu kongrenin EGİKAD adına açılış konuşmasını yapan 4 kadından birisi olmak benim için çok büyük bir onurdur.

Osmanlılar zamanında sadece erkeklerin ve büyükbaş hayvanların sayıldığı, kadınların insan değil hayvan kadar değerinin olmadığı bir dönemden bugünlere geldi isek, Türk kadını seçme ve seçilme hakkını İsviçreli kadınlardan tam 36 yıl, fransız kadınlarından 11 yıl, belçikalı kadınlardan 14 yıl önce elde etti ise bunu cumhuriyete, Atatürk

devrimlerine borçluyuz. Ama maalesef ki 1935 yılında kadın milletvekili sayısı ile dünyada ikinci sırada yer alırken Cumhuriyetin 100. yılında 118. sıradayız.

Tabii ki bu, bundan sonra mücadelemize devam etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor.

Atamızın " benim en büyük eserim" dediği cumhuriyetimizi korumaya, onun ilkelerine bağlı kalarak var gücümüzle, çalışmaya, üretmeye, ve yine atamızın söylediği gibi " vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" ilkesi ile yola devam edeceğiz.

Yaptığımız her iş, açtığımız her işletme, yarattığımız her istihdam, her çaba onun zeka, cesaret ve özverisine bir minnet, geride bırakacağımız her eser, İstiklal savaşımızın gazilerine, özgürlüğümüzün, demokrasinin sembolü olan 100 yaşındaki cumhuriyetimize ve ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e bir borç ödemedir.

Bunun için ihtiyacımız olan kuvvetin damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunun bilince ile bizleri cumhuriyet, laiklik ve atatürk yolundan saptırmaya çalışan her zihniyetle, demokratik olmayan, kadını erkeğin yanında görmeyen, dini her türlü sapıklığa alet eden, her türlü sapkınlığın karşısında durmaya devam edeceğiz.

İkinci yüzyıla girerken dileğimiz, ülkemizin 100 yıl önce olduğu gibi, dünya devletleri arasında ekonomisi en iyi olanlar arasına sokmak, gücünü silahla ve savaşla değil, bilimle, barışla, sanatla, üretimle, ihracatla, insanlığı ve vicdanı ile İspat eden, çocukları ve kadınları öldürüp soykırım yapanların karşında olduğunu gösteren, bacası tüten

her fabrikasına, kültürel miraslarına, şehit kanları ile kazanılmış her metrekare toprak parçasına sahip çıkarak Kurtuluş Savaşındaki ruh ve azim ile dolu bir toplum yaratmasıdır.

Türkiye'nin bütün şehirlerinin İzmir, Türkiye ve dünyanın bütün kadınlarının İzmir kadını gibi güzel, güçlü, zeki, çalışkan, çağdaş ve özgür olması dileklerimle…

Hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyor, yüzyılın kutlamasında aramızda olduğunuz için teşekkür ediyorum..

Şahika Aşkıner - EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı